Çin, Trump’ın ticari ilişkilere zarar vermesi beklenen politikaları karşısında son yıllarda izlediği politikalardan dolayı kendine güveniyor.
Yerli istihdamı genişletmek ve korumak adına Çin ile olan ikili ticari ilişkilerin seçilmiş yeni başkan Trump tarafından tehdit edilmesi ve ithalatların vergi yükünün arttırılacağı beklentisi iki ülke arasında ticaret savaşı çıkacağına dair endişeleri artırıyor. Üretimlerini Çin’de gerçekleştiren şirketler için de sorun teşkil eden muhtemel politikalara karşın Kanada’nın ardından ABD ile ticaret hacminde iki numarayı alan Çin’in de kademeli olarak tedbirler aldığı söylenebilir. Devletin yayınladığı China Daily gazetesine göre, Çin karşısında ticari savaş kazanma ihtimali olan bir ülke yok, çünkü önlemler çoktan alındı.
Ülkedeki yatırımcılara ve ekonomi danışmanlarına göre ülke ekonomisinin ihracat pazarından kayması, Çin ile ticari ilişkileri bulunan ülkelerin korumacı politikalar izlemesi riskine karşı ülkeyi daha korunaklı hale getirdi. Ekonomi danışmanlarının yayınladığı raporda, ticaretin an itibarıyla ülke ekonomisinin temel taşı olmaktan çıktığı ve ülkenin son yıllarda korumacı politikalara karşın önlem aldığından bahsedilirken, ülke ekonomisinin kaymasındaki temel faktör hükümetin katkılarıyla ekonominin ağır endüstrilerden uzaklaşıp diğer yatırımlara ve iç piyasaları canlandıran tüketici harcamalarına yönelmesi olarak gösterildi.
2011’de yaklaşık 11 trilyon dolarlık ülke ekonomisinin yüzde 48.8’ini oluşturan ticaret 2015’te yüzde 36.3’e gerilerken, ihracatların beşte ikisi ise ABD limanları haricindeki limanlara gidiyor. Yerli tüketiminse yüzde 66.4’lere çıktığını gösteren rapor, reformların ardından Çin ekonomisinin neden kendine güvendiğini özetliyor.
Yerli tüketimdeki artışın büyük bölümünün imalat sektörü çalışanlarından geliyor olması ise, ihracat üreticiliğinin son derece önemli olduğu ülke için yerli tüketimin ekonomiyi desteklemek adına yetersiz kalacağının önemli göstergelerinden.
