*Avrupa Merkez Bankası (ECB) ana refinansman faizini %4.25’den %3.65’e indirirken, mevduat faizini %3.75’den %3.50’ye indirdi.
ECB’nin yayımladığı karar metninde yapılan açıklamaya göre bugün itibariyle; Politika faizi ve mevduat faizi arasındaki fark 50 baz puandan 15 baz puana indirildi. Politika faizi ve marjinal borçlanma faizi arasındaki fark ise 25 baz puan olarak sabit kalacağı duyuruldu.
Karar sonrasında konuşma yapan ECB Başkanı Lagarde’dan önemli açıklamalar şu şekilde:
-Ücretler arttıkça toparlanmanın zamanla güçlenmesini bekliyorum.
-Anketler işgücü talebinin daha da yavaşladığını gösteriyor.
-Büyümeye yönelik riskler aşağı yönlü
-Enflasyon 2025 yılında %2'ye düşecek.
-Faizlerin düşüş rotası oldukça açık.
-Ekim ayı için herhangi bir taahhüt yok
-Eylül ayı düşük enflasyon rakamlarına sahne olacak
-Enflasyon 4. çeyrekte tekrar yükselecek.
*ECB faiz kararının ardından piyasalar Euro lehine tepkiler verdi. EURUSD paritesi 1.1040 seviyesine kadar yükseldi. Ons altın 2551 seviyesine kadar yükseldi. Yurt dışı endekslerinde DAX30 endeksi 18391 seviyesine kadar gerilerken, Nasdaq endeksi 19300 bölgesinde stabil kaldı.
*ABD’de açıklanan üretici fiyat endeksi verilerinde manşet ÜFE Ağustos ayında bir önceki aya göre %0.1 artış beklentisine karşılık %0.2 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre %1.8 beklentisine karşılık %1.7 arttı. Çekirdek ÜFE ise aylık bazda %0.2 beklentisine karşılık %0.3 artarken, yıllık bazda %2.5 beklentisine karşılık %2.4 artış kaydedildi.
*ABD’de haftalık işsizlik başvuruları 227.000 beklentisine karşılık 230.000 olarak gerçekleşti.
*Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2024 yılı global petrol talebini tahminini 970 bin varil/günden, 900 bin varil/güne indirdi. 2025 yılı tahmini için 954 bin varil/gün de sabit tuttu.
*Türkiye’de cari işlemler dengesi Temmuz ayında 0.57 milyar dolar fazla verdi.
*Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek şu açıklamalarda bulundu:
-Temmuzda yıllık cari açık 20 milyar doların altına geriledi. Düşen cari açık ve artan dış kaynak girişleri kalıcı rezerv birikimine katkı sağlıyor.
-Uygulamaya koyduğumuz programımıza olan güven sayesinde sermaye girişleri (rezerv hariç net hata ve noksan dahil) son bir yılda 43,3 milyar dolara ulaştı.
-Temmuzda 10 yılın en yüksek aylık portföy girişi gerçekleşirken son bir yılda toplam giriş 34,5 milyar dolar oldu. Geçen yıl yüzde 0,5’e kadar gerileyen yurtdışı yerleşiklerin Devlet İç Borçlanma Senedi stokundaki payı temmuzda yüzde 8,7’ye çıktı.
-Bankacılık ve reel sektörün tahvil dahil dış borç çevirme oranları geçen yılın ilk beş ayında yüzde 97 ve yüzde 73 seviyesindeydi. Temmuzda yıllıklandırılmış oranlar sırasıyla yüzde 162 ve yüzde 121’e yükseldi.
-Makroekonomik ve finansal istikrarda elde ettiğimiz kazanımları yapısal reformlarla kalıcı hale getirmeyi ve daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Özellikle teknolojik dönüşümü hızlandıran, rekabetçiliği artıran ve finansman kalitesini iyileştiren uluslararası doğrudan yatırımları ülkemize çekmeye yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz.
