TCMB’nin yayımladığı Finansal İstikrar Raporu’nun Mayıs ayı değerlendirmesinden önemli notlar:
-Küresel finansal koşullar ve gelişmiş ülke merkez bankalarınca uygulanmaya devam edilen sıkı para politikaları küresel büyümeyi baskılamaya devam etmektedir.
-İç talebin büyümeye katkısı yıllık bazda azalmakla birlikte yurt içi talepteki dirençli seyir sürmektedir.
-Şubat ve mart aylarında ivmelenen Türk lirası (TL) ticari krediler politika faiz artırımı ve makroihtiyati tedbirler sonrasında yavaşlarken, yabancı para (YP) kredi kullanımı canlanmıştır.
-Bireysel kredilere yönelik devreye alınan makroihtiyati önlemler ve politika faiz artışıyla tüketici kredilerinde büyüme zayıflamıştır.
-Finansal koşullardaki sıkılaşma sonrasında bireysel kredi tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranında bir miktar bozulma gözlenmektedir.
-Finansal koşulların sıkılaştığı bu dönemde iktisadi faaliyette ve istihdamda önemli bir bozulma olmaması bireylerin kredi kalitesi görünümünde dengeleyici olmaktadır.
-Firmaların borçluluğu gerilerken, kârlılık göstergeleri tarihsel ortalamaların üzerinde seyretmekte ve likidite yapılarındaki güçlü görünüm korunmaktadır.
-Hanehalkı borcunun milli gelire oranındaki düşük seviye korunurken bireysel kredi kartı borcunun payı artmaktadır.
-Parasal sıkılık ve destekleyici makroihtiyati çerçeve, Türk lirasına geçişi hızlandırırken, bankaların döviz ve TL likiditeleri artmaktadır.
-Mevcut politika bileşimi, Türkiye’ye yönelik risk algısının iyileşmesini ve risk priminin düşmesini sağlamıştır.
-Banka bilançolarının etkin yönetilmesi, faiz artırım sürecinin bilançolara etkisinin sınırlı kalmasını sağlamıştır.
-Bankaların kârlılığı net faiz marjındaki gerilemeye rağmen kredi büyümesi ve ücret-komisyon gelirlerinin olumlu etkisiyle bir miktar dengelenmiştir.
-Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği, yasal oranların belirgin üzerinde yer almaktadır.