
Altın, Nisan–Eylül aralığını yukarı kırmasının ardından sert bir ivme yakalayarak yaklaşık 230 $ artışla 3.659 $ ulaştı ve tarihi bir rekor daha kaydetti. Grafik zaten teknik anlamda kırılımdan önce de boğa görünümünü göstermişken, yükselişi destekleyen temel gelişmeleri de göz ardı etmemek gerekiyor.
1. Trump’ın Fed Üzerindeki Baskısı
Trump’ın en önemli vaatlerinden biri, FED'i kendi kontrolüne alarak faizleri olağan dışı seviyelere çekmek. Normal şartlarda merkez bankası bağımsızlığı çerçevesinde görülmeyecek bu adımlar, piyasada doların değerini zayıflatacak ve güvenli liman talebini artıracak bir senaryo olarak algılanıyor. Bu durum doğrudan altını destekliyor.
2. Küresel Ticaret Düzeninde Çatlaklar
Son yıllarda zaten kırılgan olan ticaret dengeleri, artan gümrük tarifeleri ve korumacılık politikalarıyla daha da bozuluyor. Küresel tedarik zincirinde yaşanabilecek yeni aksaklıklar hem enflasyonist baskıyı artırabilir hem de yatırımcıları alternatif varlıklara yönlendirebilir. Bu belirsizlik ortamında altın, bir kez daha güvenli liman rolünü üstleniyor.
3. Jeopolitik Risklerde Tırmanış
Askeri müdahaleler ve bölgesel krizler, altının her zaman en güçlü destekçilerinden biri olmuştur. JD Vance’in Venezuela’daki gelişmelere ilişkin sert çıkışları, küresel düzenin daha da kırılgan hâle geldiğini gösteriyor. Jeopolitik tansiyonun yükseldiği her dönemde yatırımcıların ilk sığınağı altın oluyor.
4. Mali Harcamaların Kontrolden Çıkması
ABD başta olmak üzere birçok ülke rekor seviyede bütçe açıkları veriyor. Kamu borçlarının hızla artması, uzun vadede para birimlerine güveni aşındırıyor. Bu tablo, parasal genişlemenin yeniden gündeme gelebileceği beklentisiyle birlikte altına destek veriyor.
5. Teknik Görünümün Boğa Senaryosunu Desteklemesi
Temel faktörlerin yanı sıra teknik tarafta da tablo net: Nisan–Eylül aralığının yukarı kırılması güçlü bir momentum yarattı. Her gün biraz daha pekişen boğa senaryosu, hem kısa vadeli yatırımcıların hem de uzun vadeli portföy yöneticilerinin altına alım yönlü bakmasını sağlıyor.
Sonuç olarak, altının 3.600 doların üzerine taşınması sadece teknik bir hareket değil; küresel ekonomideki yapısal kırılmaların, artan siyasi risklerin ve merkez bankası politikalarındaki belirsizliklerin doğal bir yansıması. Önümüzdeki süreçte bu dinamikler takip edilmekle birlikte, FED'in Eylül ve sonrasındaki faiz indirim serüveni de dikkatle izlenecek.