Bu haftanın en çok konuşulan konularından biri Trump ve Brexit’in gölgesinde gerçekleşen 47. Dünya Ekonomik Forumu’ydu. Salı günü başlayıp bugün bitecek olan forumun gündem maddeleri ise yoğunluklu olarak önümüzdeki 10 yılda dünya ekonomileri için risk oluşturan 5 faktör içerisinde dünya ekonomilerini etkilemesi beklenen risklerden oluştu. Forumdan hemen önce açıklanan Küresel Riskler Raporu zirvenin gündemini önemli ölçüde şekillendirirken rapora göre önümüzdeki 10 yılda dünya ekonomileri için risk oluşturan 5 faktör şu şekilde sıralandı;
1- Ekonomik refah dağılımındaki eşitsizlik
2- Küresel iklim değişimi
3- Toplumsal kutuplaşma
4- Artan siber bağımlılık
5- Nüfusun yaşlanması
Korumacı politikaların savunucusu konumundaki Trump’ın ABD’de başkanlık seçimini kazanması ve İngiltere’de halkın referandumda Brexit gibi ayrılıkçı bir politikayı onaylaması, küreselleşmenin özellikle batı dünyasında yaşayan orta gelir düzeyindeki halk tarafında yarattığı güvensizlik ortamından kaynaklandığı savunuldu. Son 10 yılda ABD’de reel şirket karları artmaya devam ederken, çalışanların reel gelirinde olumlu bir değişiklik olmadığını gösteren raporlar halkın küreselleşmeye gitgide şüpheyle yaklaşmasını destekleyici bir gösterge olarak gösterilebilir.
Öte yandan zirveye katılan ilk Çin lideri olan Xi Jinping’in küresel dünya düzenini savunması ve korumacı politikaların hiçbir ülkeye yararının olmayacağını ifade etmesi, önümüzdeki süreçte liberal rüzgarların yön değiştirdiğini gösteriyor. 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne katılmasıyla geride bırakılan küresel ticaret sürecinden en karlı çıkan ülke olan Çin’in liberal politikaları desteklemesi zaten bekleniyorken, Davos katılımcısı diğer ülke liderleri de kapsamlı büyümeyi devam ettirmek adına açık ticaretin gerekliliğini vurgulayarak, korumacılığın karşısında konum aldılar. “Kapsamlı büyüme devam ettirilmek isteniyorsa ticareti serbest kalmaya devam etmeli” ifadesini kullanan Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’ın yanında Arjantin Hazine Bakanı Nicolas Dujovne de yeni Arjantin yönetiminin yerel ekonomiyi desteklemek adına ülke ticaretini dünyaya açtığını ve kapalı bir ticaret politikasının Arjantin’e hiçbir faydası olmayacağını belirtti.
Zirveye Türkiye’yi temsilen katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de korumacı politikaların küresel büyümeyi olumsuz etkilediğini ve küreselleşmenin gelir dağılımındaki eşitsizliği gidermek için gerekli olduğunu belirterek, küresel dünya düzenini desteklediğini belirtti. 2017 Dünya Ekonomi
Forumu’nun diğer önemli demeçleri ise şu şekilde;
.jpg)
İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond İngiltere’nin AB’den ayrılmasının sonrasında AB ile kampsamlı bir ticaret anlaşması yapılmaması durumunda İngiltere’nin alternatif yollar arayacağını söyledi.Hammond, "Rekabetçiliğimizi korumak zorundayız. Bunun en iyi yolu en yakın komşularımız olan Avrupa Birliği ile kapsamlı bir ticaret ilişkimiz olmasıdır" ifadesini kullandı.
Gelişmiş ülkelerde orta gelir sınıfındaki insanların oranında düşüş olduğunu belirten IMF Başkanı Christine Lagarde, bu durumun gelir eşitsizliğinde artışa işaret ettiğini ve sürdürülebilir büyümeyi zorlaştırdığına dikkat çekerek, gelir eşitsizliği, güvensizlik ve umutsuzluğun popülist siyasetteki artışı beslediğini söyledi.
Zirveye katılan siyasilerden bir diğeri olan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, 2. Dünya Savaşı’ndan beri ABD ve Avrupa öncülüğünde gelişen liberal dünya düzeninin büyüme ve güvenliği eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye taşıdığının altını çizerek, son zamanlarda yaşanan gelişmelerin bu düzeni bozmak için tehditler oluşturduğunu öne sürdü. Trump’ın politikalarını doğru bulmadığını belirten Biden, Rusya’yı da liberal dünya düzenini bozmakla suçladı ve bunun önüne geçmek için Avrupa ve NATO’nun desteklenmesi gerektiğini söyledi.
İngiltere Başbakanı Theresa May ise dünyadaki zenginliğin eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye geldiğini, ancak çoğu insanın bu durumdan yararlanamadığını hissettiğini söyledi. May, ayrıca günümüzde küreselleşmenin iş kaybı ve ücretlerin düşmesi anlamına geldiğini belirterek, serbest ticaret ve küreselleşmenin herkes için çalıştığından emin olunmasını istedi ve "İngiltere, küresel ticarette dünya lideri olacak." Sözlerine yer verdi.
